Kekemelik konuşma akışının blok, uzatma, hece tekrarı gibi kesintiler ve engellerle bozulmasıdır. Kekemeliğin ortaya çıkış nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ailelerin ve kekeleyen bireylerin daha çok “psikolojik” etkenlerden bahsetmesi, bu “nedeni bilinmezliğe” dayanmaktadır. Ayrıca konunun gerçek uzmanı olmayan (psikologlar, psikiyatristler vb. çeşitli alanlardan doktorlar, çocuk gelişimciler gibi) kişilerin de bu yanlış algıda katkısı bulunmaktadır. Dil ve konuşma terapistlerinin uyguladığı terapiler kişiye akıcı konuşma tekniklerini öğretmenin yanı sıra, kişinin kekemelikle ilgili farkındalığını arttırmak ve kendisine/soruna ilişkin bakış açısını değiştirmeyi de hedeflemektedir. Kekemelik terapisi sürecinde terapi alan bireye ailesinin ve/veya çevresinin destek olması oldukça önemlidir.
Otizm, sosyal becerilerde ve iletişimde sorunlara da neden olabilen nöro-gelişimsel bir bozukluktur. Konuşmanın anlamsal ve sosyal kullanım boyutlarında sorun yaşarlar; yani başkalarının anlattıklarını anlamakta zorlanabildikleri gibi neyi-nerede-ne zaman söylemeleri gerektiği konusunda da güçlük yaşayabilirler. İlgilerinin sınırlı olması, otizme eşlik edebilen zihin engeli, sözel uyaranları izleme konusunda yetersizlik ve isteksizlik, çevresel uyaranlara kapalı olma durumu yeni sözcükler öğrenmelerine ve öğrendiklerini genellemelerine engel olabilmektedir. Otizmli bireylere yönelik düzenlenen konuşma terapisinde, bireylerin ilgi alanları, ilgilendikleri nesneler, iletişim kurmayı tercih ettikleri kişiler, iletişim şekilleri, gibi pek çok değişken iyi analiz edilmelidir. Terapi sürecinde dil ve konuşma terapisti tarafından anlamlı öğretim fırsatları ve stratejileri sunularak ailenin terapiye etkin katılımı amaçlanır. Otizme bağlı dil ve konuşma bozukluklarında yürütülen terapilerin sıklığı terapi etkililiği açısından önemlidir.
Başlangıç Tarihi | Bitiş Tarihi | Eğitim Zamanı | Ders Saat Sayısı | Kalan Kontenjan | Fiyat |
---|