Krav-Maga dövüş sanatı, kişinin doğuştan kazandığı reflekslerden ayrı olarak sonradan kazanabileceği reflekslerini disipline ederek geliştirmeyi amaçlar. Bu yüzden Aikido, Karate, Boks, Judo, Ju jitsui Wing Chun gibi yüzyıllarla ölçülen birikime sahip dövüş sanatlarından da etkilenmiştir. En önemli özelliği yeni durumlara bedensel ve zihinsel olarak hızla adapte olabilmeyi öğretmesidir. Bu özelliği de savunmanın sistematiğini son derece dinamik bir hale getirmektedir.
Krav Maga İsrail savunma kuvvetlerinin resmi silahsız dövüş sistemidir (Göğüs göğüse çarpışma). Çabuk karşı saldırılar ve kural tanımayan savunma teknikleri ile tehlikeli ve beklenmedik olaylara karşı etkili koruma sağlamaktadır. Ayrıca Amerika Emniyet Teşkilatı tarafından da tercih edilmektedir. Krav Maga, Uzakdoğu savunma sanatları gibi geleneksel bir sistem olmamasına rağmen kendini sürekli geliştiren ve yenileyen bir savunma programıdır. Basit prensipler ve içgüdüsel hareketleri temel aldığından dolayı kısa sürede efektif olarak kullanılabilecek seviyeye gelinmesi kolaydır.
Krav Maga Seviyeleri:
1. Seviye: Temel savunma ve dövüşe giriş seviyesidir. Öğrenci Krav-Maga’nın temel duruş pozisyonlarını, hareketlerini, yumruk, tekme, dirsek ve diz darbeleri öğrenilir. Bunun yanı sıra yumruk, boyun kilidi ve tekmelere karşı savunma teknikleri işlenir. Haftada iki ya da üç antenman temposuyla 4 ayda seviye bitirilebilir.
2. Seviye (Sarı Kuşak): Birinci seviye öğretilerinin üzerine farklı yumruk çeşitleri, tekmeler, ani saldırı çeşitleri ve yumruk darbelerini püskürtme teknikleri öğrenilir. Haftada iki ya da üç antrenman ile 6 ayda seviye bitirilebilir.
3. Seviye (Turuncu Kuşak): Temel tekniklerin pekiştirilmesi ve atak-savunma bilgisinin derinleştirilmesi ile geçer. Ateşli silah, bıçak ve sopa gibi etkenlere karşı savunma öğrenilir. Haftada iki ya da üç antrenman ile 9 ayda seviye bitirilebilir.
4. Seviye (Yeşil Kuşak): Teknik yeteneklerin ileri düzeyde geliştirilmeye çalışıldığı seviyedir. Silahlı unsurlara karşı savunma, birden fazla kişiyle dövüş ve yer dövüşü becerileri öğrenilir. Haftada iki ya da üç antrenman ile 12 ayda seviye bitirilebilir.
5. Seviye (Mavi ve Kahverengi Kuşak): Sadece ileri seviye öğrenciler eğitim görebilir ve baştan sona tekniklerin pekiştirme ve geliştirmesine yoğunlaşılır. Tüm savunma ve hucum teknikleri birleştirilerek, üzerine meslek sırrı denilebilecek yetenekler edinilir.
Muay Thai Tayland’da ortaya çıkan ve özgün adı Muay Thai olan dövüş sporu. Tayland Boksu da denir. Başta Tayland olmak üzere Myanmar (eski adı ile Burma), Kamboçya, Laos gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde uygulanır. Yumruk, diz, dirsek ve tekmelerin kullanıldığı sert bir dövüş sanatıdır.
MMA bir spor olarak en heyecanlı ve nefes kesen aktivitelerden biridir. UFC, Strikeforce ve PRIDE gibi organizasyonlar sayesinde MMA daha evrensel ve popüler bir spor haline gelmiştir. Birçok ülkede MMA en hızlı gelişen spordur. Randy Couture, Chuck Lidell, Georges St Pierre, Anderson Silva ve diğer bir çok şampiyon bu sporun yıldızları arasındadır.
Mixed Martial Arts Tarihi
MMA fikri “En üstün dövüş sanatı hangisidir?” sorusundan ortaya çıkmıştır. 1993 senesinde Denver’da “hiç kısıtlama olmayan” bir UFC turnuvası yapıldı. Yarışmacılar arasında en çelimsiz olan Royce Gracie, Brazilian Jiu-Jitsu (BJJ) ile şampiyon oldu ve herkesi şaşkına çevirdi. Bu yarışma dünyada dövüş sanatlarına -özellikle de Brazilian Jiu-Jitsu’ya karşı bakış açısını değiştirdi.
1993 yılından itibaren diğer dövüş sanatlarından sporcular Brazilian Jiu-Jitsu’yu öğretilerine katarak “tam anlamıyla” bir sporcu haline gelmeye çalışmışlardır. Bu süreç sayesinde karşımıza MMA çıkmıştır. Günümüzde MMA dövüşçüleri, rakibe saldırı için boks tekniklerini kullanmaktadır. Dirsek ve diz saldırıları için Kick-box ve Muay Thai’yi tercih ederlerken yere serme hamleleri için Judo ve Güreş, yakın dövüş ve yerde mücadele için de Brazilian Jiu-Jitsu’yu kullanmaktadırlar.
Boksta duruş çok önemlidir. Çünkü bir boksörün saldırı ve savunma gücü ile hızı, dengesine ve harekete her an hazır olmasına bağlıdır. Boksörün duruşu rahat olmalıdır. İyi bir duruşta sağ ayak, biraz öndeki sol ayakla bir denge oluşturacak biçimde sağa doğru biraz açılmalıdır. Her iki ayağın ucu da hafifçe sağa dönük olmalıdır. Böylece bedenin yalnızca sol yanı rakibe açık tutulur. Hafifçe sıkılmış sol yumruk biraz ileride ve çene hizasında olmalıdır. Sağ kol da çene hizasında, ama çeneden yaklaşık 15 cm önde tutulur. Her iki kolun dirseği, bedeni korumak için içe doğru çekilmelidir. Bedenin öne doğru biraz eğik tutulması, rakibin yumruğu karşısında denge yitirilmeksizin geriye kaçmayı kolaylaştırır ve yumrukların daha etkili olmasını sağlar. Doğru vuruş boksun temelini oluşturur. Rakibe atılan yumruğun eldivenin içinde iyice sıkılmış olması gerekir.
Başlıca vuruş biçimleri şunlardır:
Direkt vuruş adından da anlaşılacağı gibi düz bir şekilde atılır.
Sol kroşe ise sol kol ile gövde arasında 45-90 derece arasında açı yapılarak atılan vuruştur. (Aynı durumun tersi sağ kroşe için geçerlidir).
Aparkat çok fazla kullanılmayan, yani genelde vurma fırsatı bulunmayan bir vuruş türüdür. Fakat böyle bir durum yakalandığında çok sert etki bırakır. Genelde çeneyi hedef alır.
Swing ise kroşelerin uzatılmış şeklidir. Devamlı hareketlerle rakibi şuursuz bir hücuma zorlamak ve hemen kontra ataklara geçmek üzere yapılır.
Taekwondo çıplak el ve ayakla yapılan, Kore kökenli bir uzakdoğu savunma sanatı ve sporudur. Yaklaşık 600’lü yıllarda ortaya çıkan ve birbirinden ayrı iki sistem olan “Ayak Sistemi” ile “Yumruk Metodu” zamanla bir araya getirilerek Taekwondo ortaya çıkmıştır. Taekwondo kelimesi, Korece Tae, Kwon ve Do kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Tae, “tekme” veya “ayakla yapılan vuruş”; kwon, “yumruk” veya “elle yapılan vuruş”; do, “iyilik, doğruluk, fazilete giden yol” anlamına gelmektedir. Taekwondo’nun kelime anlamı; “el ve ayak yolu”dur. Taekwondo’da tecrübe ve ustalığı belirtmek üzere, diğer pek çok uzakdoğu kökenli savaş sanatında olduğu gibi, elbisenin üzerine bağlanan kuşaklar kullanılır. Bu kuşaklar sırayla; beyaz, sarı, yeşil, mavi, kırmızı, siyah renklerdedir. Derecelendirmeyi kolaylaştırmak için, her iki kuşağın arasında bir de ara kuşak bulunur ve bu kuşak, öncesindeki ve sonrasındaki kuşakların rengiyle anılır; sarı-yeşil kuşak, kırmızı-siyah kuşak gibi. 4 ayda 1 kuşak sınavı yapılır, başarılı olanlar bir üst kuşağa geçerler. Başarıya göre ara kuşakları atlayarak yükselmek de mümkündür. Siyah kuşak en üst kuşaktır. Fakat siyah kuşağın da dereceleri bulunmaktadır. Bunlar, 1.Dan, 2.Dan, 3.Dan, 4.Dan, 5.Dan, 6.Dan, 7.Dan, 8.Dan ve 9.Dan’dır. Her Dan derecesi arasında belli bir bekleme süresi vardır. Bu süre Dan derecesi kadar yıldır. Örneğin, 4.Dan olan birisi 5.Dan’a geçmek için 4 sene beklemek ve ardından bir imtihana girmek zorundadır. Bir sporcunun siyah kuşak olabilmesi için 15 yaşından gün alması gerekmektedir. Yaşı tutmuyorsa siyah kuşak yerine Pum kuşak alabilir. Pum kuşağın dereceleri ise 1.Pum, 2.Pum ve 3.Pum’dur.
Başlangıç Tarihi | Bitiş Tarihi | Eğitim Zamanı | Ders Saat Sayısı | Kalan Kontenjan | Fiyat |
---|