İzmir Güzel Sanatlar Merkezi 1995 yılında “Daha güzel, daha yaşanası, sevgi, mutluluk ve barış dolu bir dünya için sanat” anlayışıyla kuruldu. En kısa sürede, en az enerjiyle en yüksek verimi almayı hedefledik. Bunu sağlamak için yeni programlar geliştirmeye çalıştık, çalışıyoruz. Bu doğrultuda en önemli gelişme 2008’den beri West London üniversitesine bağlı olan LONDON COLLEGE of MUSİC’ in İzmir ve Ege Bölgesi temsilciliğine başlamamız oldu.
Müzik eğitimi her yaşta mümkündür. Bir müzik aleti çalmak, şarkı söylemek ya da beste yapmak isteyen kişinin yaşı çok önemli bir etken değildir; Yeter ki zaman ayırsın, çalışsın... Ancak başarı düzeyinin yüksek olmasının küçük yaşlarda başlamış olmakla ilişkisi saptanmıştır.
Amaç, sevgi ve dostluk ortamında deneyimli öğretim kadrosu ve sürekli yenilenen programlarla yeteneklerin ortaya çıkmasına ve gelişmesine katkı koymaktır. Bu yaklaşım “ alışma - değişme - gelişme - dönüşme “ süreçlerini kapsar.
“Yeteneksiz Çocuk Yoktur” anlayışıyla yola çıkarak, “öğretme yerine öğrenme” yaklaşımıyla yeteneklerinin ortaya çıkmasına; Öğrencinin eğitime aktif katılımının sağlanmasına ve sorumluluk almasına; Sorgulama ve çözümleme becerilerinin geliştirilmesine; Keşfetme, anlama, içselleştirme, yorumlama ve hayal gücünün gelişmesine; Müzik aracılığıyla kendini ifade etme ve iletişim kurma alışkanlığını kazandırılmasına ve hem ülke çapında hem de uluslararası platformda başarılı öğrenciler yetişmesine katkıyı hedefledik.
Tuşlu çalgılar sınıfına giren piyano, ilk olarak 1711 yılında Bartolomeo Cristofori tarafından Floransa kentinde yapıldı. Çalgının adı italyanca "hafif ve güçlü" anlamlarına gelen "piano e forte" nin önce birleştirilmesinden (pianoforte) sonra da kısaltılmasından (piano) ortaya çıktı. Çalgıya bu adın verilmesinin nedeni, daha önce kullanılan tuşlu çalgıların gürlük değişimlerine olanak sağlamaması, piyanoda ise bu değişimlerin gerçekleştirilebilmesiydi. Piyanonun atası, mekanizmasıyla ve ses özellikleriyle çalgının ilkeli sayılabilecek klavikord'dur. Piyano için ilk kez 1770 yılında Muzio Clementi eser yazdı. Besteci aynı zamanda piyanonun teknik olanaklarını inceleyerek çalma ve yorumlama üzerine çalışmalar yaptı. Eğitim amaçlı alıştırmalar yazarak piyanonun çalma tekniğini ilerletti. Clementi'den sonra birçok besteci piyanonun olanaklarını geliştirici çalışmalar yapmaya devam etti.
Yedi buçuk oktava yakın ses aralığı ile teknik ve yorum açısından tek kişilik bir orkestrayı andıran çalgının icadı müziğe önemli bir katkı sağlamıştır.Piyano, teknik olanakları ve ses hacmi dolayısıyla temel bir enstrümandır. Çok sesli müziğin anlaşılması ve icrasında kuşkusuz piyanonun çok önemli ve ayrıcalıklı bir yeri vardır.Kaliforniyalı iki araştırmacı Dr. Shaw ve Dr. Rauscher, piyano eğitimi alan çocukların özellikle matematik ve fen dallarında daha başarılı olduklarını gözlemlemişlerdir.
tkileyici ve güzel bir sese sahip olan keman, dünya üzerinde en yaygın ve sevilen çalgılardandır. Hemen her kültürde kendine yer bulabilmiş olan keman ile icra edilebilecek müzik türü sayısı oldukça fazladır.İfade zenginliği ve tınısındaki “renklilik” kemanın “solo” bir çalgı haline gelmesini sağlamıştır. Bu durum kemanı son derece teknik bir enstrüman haline getirmiştir. Arpejler, geçitler, diziler, flajöleler pizzicatolar ve daha nice çalma tekniği çalgıya sınırsız olanak sağlar.
Klasik batı müziğinde bu çalgının rolü çok önemlidir. Dolayısı ile keman için klasik müzik repertuvarında çok sayıda eserler ve etütler bulunmaktadır.
Keman eğitimi, klasik batı müziği kökenli olmalıdır. Böylece keman öğrenen kişi en doğru teknik, müzikal ve kuramsal bilgilere sahip olabilir, daha sonra ilgi alanına göre istediği tarzdaki müziğe yönelebilir.Bu çalışmalara her yaş gurubundan ve teknik seviyeden sanat severler katılabilirler.
Keman ailesinin ikinci üyesi viyola, görünüşte kemandan biraz daha büyüktür. Notaları üçüncü çizgi ‘do’ anahtarı ile yazılır. İnce seslerde ‘sol’ anahtarı kullanılır. Yapı olarak kemandan pek farkı bulunmayan viyolanın da dört teli vardır ve tam beşli aralıklarla DO, SOL, RE, LA olarak akort edilir. Viyola teknik açıdan kemana çok benzer. Parmak ve yay tekniği, pozisyonlar ve değişik ses renklerini elde etme yöntemleri kemandan farksızdır. Ancak viyolanın genelde koyu, derin ve gizemli bir ses rengi vardır. Viyolaya, orkestrada armoni eşliğinin orta partilerini seslendirme görevi verilir. Çünkü viyolanın ses alanı, orkestranın ses alanının tam ortasındadır. Kimi zaman özelliklerinden faydalanmak için bu çalgıya karakteristik ezgileri seslendirme görevi de verilir.Viyola eğitimi, klasik batı müziği kökenli olmalıdır. Böylece Viyola öğrenen kişi en doğru teknik, müzikal ve kuramsal bilgilere sahip olabilir, daha sonra ilgi alanına göre istediği tarzdaki müziğe yönelebilir.Bu çalışmalara her teknik seviyeden sanat severler katılabilirler. Çalışmalarımızda amaç, öğrenciye doğru bir teknik, müzikal bilgi ve kültür, çağdaş ve ilerici bir sanat anlayışı sunmaktır.
Gençler arasında belki de en popüler çalgı olan Elektro Gitar, sesini manyetikleri aracılığı ile elektrik akımına dönüştüren ve bir amplifikatör ile bu akımdan ses elde edilmesine olanak tanıyan bir gitar türüdür. Yarattığı sinyalin değiştirilebilir olması nedeniyle, kullanım alanı çok genişlemiştir. Yani, Elektro Gitar hemen her müzik türünde yerini almış, günümüzün en bilindik enstrümanlarından biri haline gelmiştir.Uzman eğitmenlerimizin çağdaş metotlar ışığında yaptığı çalışmalara, her teknik seviyeden sanat sever katılabilir.
Fransızca'dan gelmiş bir kelimedir. Vurmalı çalgılar takımına denir. Yeryüzü üzerinde ilk insandan bu yana var olmuş en eski çalgı olan Davul, Vurmalı Çalgılar ailesinden bir ritim elemanıdır. Çoğunluğun düşündüğü gibi bateri (davul) çok hızlı olmaktan ibaret değildir. Denge ve akıcılık gerekir. Sol ayak teknikleri ve tabiki el-ayak kombinasyonları gibi teknikler üzerinde alıştırma yapılmalıdır. Bu müzik aleti müzik kulağı gerektirir. Fakat müzik kulağınız çok iyi değilse bu enstrümanı notalı bir şekilde de kullanabilirsiniz. Bateri çalabilmek için düzenli ve sıkı bir bateri dersi almak gerekir. Eğitimlere ritmi hiç kaçırmadan düz vuruşlarla başlanır. Çalışmalarda ritim duygusunun daha da sağlamlaştırılması için Metronom’dan faydalanılır. İçinde ritim duygusu zayıf olan bir kimse metronom yardımıyla kendini geliştirebilir. Düzenli çalışma bateri eğitimindeki ilerlemenin temel şartıdır.
Yan Flüt
Flüt, tüm çalgılar arasında en eski ve en geniş alana yayılmış çalgılardandır. Hemen her kültürde flüt ya da benzeri bir çalgıya rastlamak mümkündür. Batı kültürlerine Bizanslılar tarafından tanıtılmış, Rönesans ve Barok dönemleri boyunca askeri bir çalgı olarak da kullanılmıştır. 19. Yüzyılın ortalarına dek flütte günümüz perde sistemi yoktu. Günümüzde kullanılan mekanizma sistemini Alman flütçü Theobald Böehm 19. yüzyıl ortalarında bulmuştur.Ses rengi dolayısı ile solo çalgı olan flüt, her tür müzik içerisinde başarı ile kullanılmaktadır.Orkestralarda solist konumunun yanı sıra renk anlamında eşliklerde de sıklıkla kullanılır.
Flüt çalışmalarına her teknik seviyeden sanat sever katılabilir.
Çalışmalarımızda amaç, öğrenciye doğru bir teknik, müzikal bilgi ve kültür, çağdaş ve ilerici bir sanat anlayışı sunmaktır.
Çalışmalar, bireysel ya da ikili gurup çalışmaları şeklinde yapılmaktadır. Bu çalışmaların yanı sıra öğrenciler, teorik derslerle (solfej ve müzik teorisi) desteklenmekte, böylece daha sağlam bir altyapı ile enstrüman eğitimlerini sürdürmektedirler.
Batı Avrupa'da 17. yüzyılda kullanılan Chalumeau, klarnetin gelişmemiş ilk şekliydi. Chalumeau sözcüğünün kökeni Fransızca olup, kamışlı nefesli çalgıların genel adıdır. 1700'lü yıllarda Alman çalgı yapımcısı J.C.Denner, Chalumeau'yu geliştirerek klarnetin ilk şeklini oluşturmuştur. Genel olarak Denner'ın Chalumeau'yu geliştirerek klarneti icat ettiği söylenir.
1800'lü yıllarda birçok orkestrada klarnet kullanılmaktaydı. Oda müziğinde klarnetin yeri, Mozart tarafından pekiştirilmiştir.
Klarnet sadece klasik müzikte değil, dünya üzerinde pek çok kültürün müziğinde de yer almıştır. Bu sebeple klarnet çok geniş kitleler tarafından ilgi ile dinlenmektedir.
Çalışmalarımızda amaç, öğrenciye doğru bir teknik, müzikal bilgi ve kültür, çağdaş ve ilerici bir sanat anlayışı ile beraber farklı kültürlerin müziklerini de tanıma fırsatı sunmaktır.
Çalışmalar, bireysel şeklinde yapılmaktadır. Bu çalışmaların yanı sıra öğrenciler, teorik derslerle (solfej ve müzik teorisi) desteklenmekte, böylece daha sağlam bir altyapı ile enstrüman eğitimlerini sürdürmektedirler.
Bağlama ya da saz Türk Halk Müziğinde yaygın olarak kullanılan telli bir çalgı türüdür.Yörelere ve boyutlarına göre değişik isimlerle tanınır. kopuz, cura, saz, çöğür, dombra, ikitelli, tanbura, tar, v.b.Kullanılan tekniğe göre mızrap veya parmaklar ile çalınır. Parmaklarla çalma tekniğine şelpe ve dövme denir. Genellikle altta iki çelik ile bir sırma bam, ortada iki çelik ve üstte bir çelik ile bir sırma bam teli olmak üzere toplam 7 tellidir. Tezene ile çalınır.
İzmir Güzel Sanatlar Merkezi 1995 yılında “Daha güzel, daha yaşanası, sevgi, mutluluk ve barış dolu bir dünya için sanat” anlayışıyla kuruldu. En kısa sürede, en az enerjiyle en yüksek verimi almayı hedefledik. Bunu sağlamak için yeni programlar geliştirmeye çalıştık, çalışıyoruz. Bu doğrultuda en önemli gelişme 2008’den beri West London üniversitesine bağlı olan LONDON COLLEGE of MUSİC’ in İzmir ve Ege Bölgesi temsilciliğine başlamamız oldu.
Müzik eğitimi her yaşta mümkündür. Bir müzik aleti çalmak, şarkı söylemek ya da beste yapmak isteyen kişinin yaşı çok önemli bir etken değildir; Yeter ki zaman ayırsın, çalışsın... Ancak başarı düzeyinin yüksek olmasının küçük yaşlarda başlamış olmakla ilişkisi saptanmıştır.
Amaç, sevgi ve dostluk ortamında deneyimli öğretim kadrosu ve sürekli yenilenen programlarla yeteneklerin ortaya çıkmasına ve gelişmesine katkı koymaktır. Bu yaklaşım “ alışma - değişme - gelişme - dönüşme “ süreçlerini kapsar.
“Yeteneksiz Çocuk Yoktur” anlayışıyla yola çıkarak, “öğretme yerine öğrenme” yaklaşımıyla yeteneklerinin ortaya çıkmasına; Öğrencinin eğitime aktif katılımının sağlanmasına ve sorumluluk almasına; Sorgulama ve çözümleme becerilerinin geliştirilmesine; Keşfetme, anlama, içselleştirme, yorumlama ve hayal gücünün gelişmesine; Müzik aracılığıyla kendini ifade etme ve iletişim kurma alışkanlığını kazandırılmasına ve hem ülke çapında hem de uluslararası platformda başarılı öğrenciler yetişmesine katkıyı hedefledik.
Başlangıç Tarihi | Bitiş Tarihi | Eğitim Zamanı | Ders Saat Sayısı | Kalan Kontenjan | Fiyat |
---|