Başakşehir ’de 2009 yılında, Sanatsal faaliyetlerin yapılabileceği gençleri bir arada tutacak, Spordan, Müziğe her türlü etkileşimin yapılabileceği bir merkez olmadığının farkına vardık. Yönetim kurulu tamamen gençlerden oluşan bir Gençlik ve Sanat derneği kurmaya karar verdik. Şuanda yaklaşık 13 Müzik branşının olduğu,Her türlü enstrüman ve müzik ögesinin bulunduğu,Profesyonel Kayıt alınabilen bir Ses ve Görüntü stüdyosuna sahip ,Sanat merkezi haline geldik. Ayrıca Dernek bünyesinde faaliyet gösteren İlgili kurumlardan Tescil almış, “İzci Kulübü” ve “Model uçak,Havacılık Kulübü” de Faaliyetlerine devam etmektedir.
Geçmişte yaptığımız projelerde Başakşehir isminin “sanat” alanında duyurulmasında derneğimizin somut katkıları olmuş ve yeni projelerle çalışmalarımız devam etmektedir.
Yetişkin Sanatseverlerin sadece haftada bir kaç saat vakit ayırarak gelebildikleri “Türk sanat Müziği Koromuz” bir çok kez konser ve kayıt çalışmalarında yerini almıştır.
Sizde derneğimizin her türlü faaliyetine katılabilir. Derneğimizin büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Piyano ve Zeka Gelişimi Piyano zekâyı patlatıyor! Okulöncesi yaştaki 78 çocuk üzerinde yapılan bir araştırma piyano – IQ (zekâ katsayısı) arasındaki çarpıcı ilişkiyi ortaya koydu: Okul öncesindeki düzenli piyano dersleri çocukların IQ’sunu yüzde 50, hatta daha fazla arttırıyor. Kaliforniyalı iki bilim adamının araştırması piyano eğitimi alan çocukların özellikle matematik ve fen dallarında çok daha başarılı olacağını gösteriyor. Yoksa zeki bir neslin yolu bilgisayar klavyesinden değil de, piyanonun tuşlarından mı geçiyor?Çağımız rekabet çağı. Öyle ki çocuklar kendilerini bekleyen zorlu sınavlardan galip çıkmak için daha yedi yaşından itibaren çalışmaya başlıyor. Çalışmak elbette etkili ama zeki olmak herkesin harcı değil. İşte bu yüzden, harıl harıl zekâyı geliştirme, arttırma formülleri aranıyor. Geçenlerde Amerikalı iki bilimadamı yaptıkları ilginç araştırmanın sonucunu kamuoyuna açıklayınca eski formüllerin pabucu dama atıldı. Zekâyı geliştirmek için ne genlerle oynamak ne de bilgisayarın esiri olmak gerekiyordu. Zeki bir toplum yaratmanın yolu eski bir dosttan geçiyordu: Piyano. Bu araştırmanın başında, Kaliforniya’daki Irvine Üniversitesi’nin Öğrenme ve Hafıza Nörobiolojisi Bölümü’nde görev alan fizikçi Gordon L. Shaw ile Wisconsin Üniversitesi’nden psikolog Frances H. Rauscher var. Shaw ve Rauscher’a göre okulöncesi çocukların beyni tıpkı bir plastik gibi ve erken yaşlarda verilecek birtakım eğitimlerle çocuk beynini şekillendirip beslemek mümkün. Piyano ise, özellikle beyin ve beden arasındaki bağlantıyı kurması, hem ruha hem de fiziğe etki etmesiyle bu yöntemin en etkili aracı. Shaw ve Rauscher’in araştırmasına göre, okulöncesi çocuklara piyano dersi vermek, çocukların fen ve matematikte üstün özellikler göstermelerinde gerekli olan zihinsel yapıyı olgunlaştırmanın en etkili yolu. Zekaya Adım Adım
KLASİK GİTAR EĞİTİMİ:
Gitar; insanlık tarihinden bu yana müzik her zaman insanların ilgisini çekmiştir. Mutluyken, canımız sıkkınken, spor yaparken, eğlenirken, vakit geçirmek için; pek çok zaman müzik dinlerken buluruz kendimizi. Peki ya sevdiğimiz parçaları kendimiz çalabilsek nasıl olur ?
Herkes yaşamının bir döneminde, bir müzik aleti çalabilmeyi istemiştir. Müzik aleti çalmak değince en popüler olan ve ilk akla gelen gitar olur. Gitar ilk olarak İspanya’da ortaya çıkmış, daha sonra pek çok gelişim aşaması geçirerek günümüzdeki şeklini almıştır. Genellikle altı telli olup, farklı ağaç türlerinden yapılır. Her tür müzikte kullanılabilen gitarın pek çok çeşidi vardır. İyi bir araştırmayla uygun fiyatlara alınabilecek olan gitarın çeşitleri; klasik, akustik, elektro, bas, perdesiz, lapsteel, yedi telli, oniki telli ve weissenbern gitardır.
Günümüzde pek çok boş vakti olan gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak, onların boş vakitlerini güzel bir aktiviteyle değerlendirmelerini sağlamak gerekir. Bir aktiviteyle uğraşan çocuk, genç; hem kendini değerli hisseder hem de bir şeyler başarıyor olabilmenin mutluluğunu yaşar.
Ayrıca; boş vakitlerini bir uğraşla geçiren öğrencilerin ders başarılarının diğer öğrencilere oranla daha yüksek olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Bunlar da göz önünde bulundurulduğunda, gençlerin de tutkusu olan; gitar çalmak en güzel uğraş olarak karşımıza çıkıyor. Gitar çalmayı öğrenmek aslında sanıldığı kadar zor değildir. Bu işi iyi bilenlerden öğrenmek ve kendinizi geliştirmek sizin elinizde. Zamanınızın bir kısmını ayırarak gitar dersleri almanız ve biraz da gayret etmeniz sizin bu işi tam anlamıyla öğrenmenize yetecektir. Üstelik en sevilen parçaları çalabileceğiniz gibi, kendi bestelerinizi de yapabilirsiniz.
Gitar dersi almak isteyenler, iyi bir araştırma yaparak kaliteli ve deneyimli eğiticilerin olduğu; amacı para kazanmak değil, öğretmek olan kursları seçmeli.
KLASİK GİTAR EĞİTİMİ:
Gitar; insanlık tarihinden bu yana müzik her zaman insanların ilgisini çekmiştir. Mutluyken, canımız sıkkınken, spor yaparken, eğlenirken, vakit geçirmek için; pek çok zaman müzik dinlerken buluruz kendimizi. Peki ya sevdiğimiz parçaları kendimiz çalabilsek nasıl olur ?
Herkes yaşamının bir döneminde, bir müzik aleti çalabilmeyi istemiştir. Müzik aleti çalmak değince en popüler olan ve ilk akla gelen gitar olur. Gitar ilk olarak İspanya’da ortaya çıkmış, daha sonra pek çok gelişim aşaması geçirerek günümüzdeki şeklini almıştır. Genellikle altı telli olup, farklı ağaç türlerinden yapılır. Her tür müzikte kullanılabilen gitarın pek çok çeşidi vardır. İyi bir araştırmayla uygun fiyatlara alınabilecek olan gitarın çeşitleri; klasik, akustik, elektro, bas, perdesiz, lapsteel, yedi telli, oniki telli ve weissenbern gitardır.
Günümüzde pek çok boş vakti olan gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak, onların boş vakitlerini güzel bir aktiviteyle değerlendirmelerini sağlamak gerekir. Bir aktiviteyle uğraşan çocuk, genç; hem kendini değerli hisseder hem de bir şeyler başarıyor olabilmenin mutluluğunu yaşar.
Ayrıca; boş vakitlerini bir uğraşla geçiren öğrencilerin ders başarılarının diğer öğrencilere oranla daha yüksek olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Bunlar da göz önünde bulundurulduğunda, gençlerin de tutkusu olan; gitar çalmak en güzel uğraş olarak karşımıza çıkıyor. Gitar çalmayı öğrenmek aslında sanıldığı kadar zor değildir. Bu işi iyi bilenlerden öğrenmek ve kendinizi geliştirmek sizin elinizde. Zamanınızın bir kısmını ayırarak gitar dersleri almanız ve biraz da gayret etmeniz sizin bu işi tam anlamıyla öğrenmenize yetecektir. Üstelik en sevilen parçaları çalabileceğiniz gibi, kendi bestelerinizi de yapabilirsiniz.
Gitar dersi almak isteyenler, iyi bir araştırma yaparak kaliteli ve deneyimli eğiticilerin olduğu; amacı para kazanmak değil, öğretmek olan kursları seçmeli.
24 veya 27 perdeli bir sazdır. Her bir perdedeki sesi 3 tel tınlatır. Bu yapısıyla klavsenin ses sistemine benzer. Telleri, özel olarak müzik aletleri için üretilmiş naylon teldendir. İlk evrelerinde naylon tel yerine bağırsaktan yapılan kiriş teller kullanılmıştır.
Göğüs tahtası çoğunlukla çınar ağacından, alt tabanı ıhlamur veya sıkıştırılmış kontrplaktan, burgu tahtası yumuşak bir ağaç olan ıhlamurdan, burgular gül, şimşir veya abanoz gibi sert ağaçlardan yapılır. Üç telden oluşan her perdede diyez, bemol ve koma sesleri ayarlayabilen mandallar vardır.
Kanun kullanım amacına göre 24-25-26 sesli olarak yapılır. Bunun karşılığı 3.5-4 oktavdır. İnsan sesiyle birlikte icra edilen tüm sazlar bu aralıktadır. Zaman zaman 36 sesli Arap Kanunu diye anılan sazlar yapılmış olsa da hangi amaca hizmet ettiği anlaşılamamıştır.
Türk sanat müziğinde kullanılan profesyonel kanun 26 perdeli olup her perdeye üçer tane tel takıldığı hesaplanırsa toplam 78 tellidir. Bu tellerin kalınlığı yukarıdan aşağı doğru; 0.60 mm. 0.70 mm. 0.80 mm. 0.90 mm. 1.00 mm. 1.10 mm. 1.20 mm. çapındadır.
Kanunda kullanılan tel, petrokimya tesislerinin kuruluşuna kadar, kuzu bağırsağının kurutulup bir takım işlemlerden geçirilmesi sonucu değişik kalınlıklarda üretilmekteydi. Ancak petrokimyanın kuruluşundan sonra bu sanayi dalının üretimi olan ‘naylon-6’ hammaddesinden elde edilmekte olup halen gerek yapımcıların gerekse icra edenlerin yeğlediği marka, amerikan malı ‘dupont’ enstürman telleridir.
Keman insanı derinden etkileyen , eşsiz güzellikteki sesiyle , yaylı çalgılar ailesinin en önemli üyesidir. Sesi , öteki çalgılara göre birçok bakımdan insan sesine daha yakındır . Keman , çene altı ile omuz arasına sıkıştırılarak tutulur. Sol elin parmakları sap üzerinde bulunan tellere basarak gezinirken , sağ elde tutulan yay ,Keman tellerine sürtülerek çalınır . Gövdenin orta bölümündeki yan girintiler yayın daha kolay hareket etmesini sağlar.35 ile 36 cm arasında değişen bir gövdesi vardır. Küçük ve hafif bir çalgı olmakla birlikte , ortalama 84 ayrı parçanın bir araya getirilmesiyle yapılır .Genellikle iki cm .kalınlığında bir çam veya akağaç’tan oyma kalemi ve rende kullanılarak biçime sokulur . Keman’ın bir gövdesi ve buna bağlı bir sapı vardır.Gövde göğüs tahtası ya da tabla denen üst kapak , alt kapak ve onları birleştiren yanlık adlı verilen bir kasnaktan oluşur. Tellerin köprü aracılığıyla gövdeye yaptığı basınca direnebilmesi alt ve üst kapaklara hafif bir kavis verilmiştir . Sapın ucundaki burgulara( kulak) sarılarak bağlana teller bir eşikten (köprü) geçerek gövdenin ucundaki kuyruk bölümüne bağlanır . Köprü tellerin titreşimini üst kapağa iletir .Burgu yuvalarına yerleştirilen kulaklar tellerin istenilen ölçüde gerilmesini sağlar . Gövdenin içine boydan boya yerleştirilmiş ,bas çubuğu ya da bas kirişi denen bir çıta , eşiğin tam altında da can direği denilen bir takoz bulunur . Bas çubuğu sesin tınılanmasına , can direği de ses titreşimlerinin alt kapağa iletilmesine yardımcı olur . Üst kapak üzerinde ” f ” biçimindeki iki ses deliği ses titreşimlerinin gövdeden dışarı çıkmasını sağlar . Dış etkilerden korunabilmesi için yapımı tamamlandıktan sonra özel karışımlı bir tutkalla cilalanır, cila aynı zamanda Keman’ın ses tınısını belirleyen önemli bir öğedir. Keman yapım ustalarına Luthier denir . Ülkemizde Keman yapım teknikleri çok gelişmiş , çeşitli yarışmalarda birincilik alan Luthierlerimiz vardır bunlar : Cafer Açın , Mesut Gözalan, Yunus Tarhan , Mehmet Alkan ,Nevzat Önder ,Ayhan Damcıoğlu , Ahmet İyidoğan ,Emin Tilev , Bedii Akol v.b.
Başakşehir ’de 2009 yılında, Sanatsal faaliyetlerin yapılabileceği gençleri bir arada tutacak, Spordan, Müziğe her türlü etkileşimin yapılabileceği bir merkez olmadığının farkına vardık. Yönetim kurulu tamamen gençlerden oluşan bir Gençlik ve Sanat derneği kurmaya karar verdik. Şuanda yaklaşık 13 Müzik branşının olduğu,Her türlü enstrüman ve müzik ögesinin bulunduğu,Profesyonel Kayıt alınabilen bir Ses ve Görüntü stüdyosuna sahip ,Sanat merkezi haline geldik. Ayrıca Dernek bünyesinde faaliyet gösteren İlgili kurumlardan Tescil almış, “İzci Kulübü” ve “Model uçak,Havacılık Kulübü” de Faaliyetlerine devam etmektedir.
Geçmişte yaptığımız projelerde Başakşehir isminin “sanat” alanında duyurulmasında derneğimizin somut katkıları olmuş ve yeni projelerle çalışmalarımız devam etmektedir.
Yetişkin Sanatseverlerin sadece haftada bir kaç saat vakit ayırarak gelebildikleri “Türk sanat Müziği Koromuz” bir çok kez konser ve kayıt çalışmalarında yerini almıştır.
Sizde derneğimizin her türlü faaliyetine katılabilir. Derneğimizin büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Başlangıç Tarihi | Bitiş Tarihi | Eğitim Zamanı | Ders Saat Sayısı | Kalan Kontenjan | Fiyat |
---|